Emsile-i muhtelife 24 siğa kesera fiili çekimi

Emsile özellikle Osmanlı medreselerinde ve günümüzde klasik usulü uygulayan bazı öğretim kurumlarında Arapça derslerinde ilk okutulan ve ezberletilen eserdir.

KELİME SÎĞASI MANASI
كَسَرَ Fi’l-i mâzî Kırdı
يَكْسُرُ Fi’l-i muzârî Kırar, Kırıyor, Kıracak
كَسْراً Masdar-ı gayr-i mimî Kırmak
كاَسِرٌ İsm-i fâil Kıran
مَكْسُورٌ İsm-i mef’ûl Kırılan
لَمْ يَكْسُرْ Fi’l-i muzârî cahd-i mutlak Kırmadı
لَمَّا يَكْسُرْ Fi’l-i muzârî cahd-i müstağrak Henüz kırmadı
ماَ يَكْسُرُ Fi’l-i muzârî nefy-i hâl Kırmıyor
لاَ يَكْسُرُ Fi’l-i muzârî nefy-i istikbâl Kırmayacak
لَنْ يَكْسُرَ Fi’l-i muzârî te’kîd-i nefy-i istikbâl Asla kırmayacak
لِيَكْسُرْ Emr-i gâib Kırsın
لاَ يَكْسُرْ Nehy-i gâib Kırmasın
اُكْسُرْ Emr-i hâzır Kır
لاَ تَكْسُرْ Nehy-i hâzır Kırma
مَكْسَرٌ İsm-i zaman, İsm-i mekân, Masdar-ı mimî Kırma zamanı, Kırma mekânı, Kırmak
مِكْسَرٌ İsm-i âlet Kırma aleti
كَسْرَةً Masdar binâ-i merra Bir kere kırmak
كِسْرَةً Masdar binâ-i nevi Bir nevi kırmak
كُسَيْرٌ İsm-i tasğîr Küçük bir kırmak
كَسْرِيٌّ İsm-i mensûb Kırmaya mensup
كَسَّارٌ Mübâlağa-i ism-i fâil Çok kıran
أَكْسَرُ İsm-i tafdîl En çok kıran
مَا أَكْسَرَهُ Fi’l-i taaccüb-i evvel Acaip kırdı
و أَكْسِرْ بِهِ Fi’l-i taaccüb-i sânî Ne acaip kırdı